Akdeniz’in altın rengi güneşiyle ışıldayan Antalya sadece doğasıyla değil, sunduğu eşsiz tatil otelleriyle de dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri büyülüyor. Özellikle her detayı özenle düşünülmüş, çok yönlü bir tatil otelinde konaklamak, bu güzelliği bambaşka bir deneyime dönüştürüyor. Eğer “Antalya’da tatil otelleri” arasında gerçekten unutulmaz bir deneyim arıyorsanız, doğru yerdesiniz.
Gastronomide Her Lezzette Şölen Yaşamaya Hazır Mısınız?
Tatilin en keyifli anlarından biri elbette benzersiz lezzetlerle buluşmaktır. Otelimizin A’la Carte restoranları, dünya mutfaklarından en seçkin örnekleri sunuyor:
Akdeniz’in taze otlarıyla bezeli İtalyan mutfağından,
Baharatın ustalıkla kullanıldığı MexTex mutfağına,
Şık sunumlarıyla Uzak Doğu lezzetlerinden,
Et severlere özel gurme Lübnan Restoranı’na,
Geleneksel Anadolu lezzetlerini modern sunumlarıyla zenginleştiren Anadolu, Balık & Türk Restoranı’ndan
Ve her damağa hitap eden seçeneklerin mevcut olduğu Açık Büfe’ye sahip Ana Restoran’a kadar zengin sunumlar sizleri bekliyor.
Günün her saati zengin bir ziyafet sunan açık büfe ana restoran ise taze, doğal ve sağlıklı ürünlerle kurulan sofralarla göz dolduruyor. Kahvaltıdan akşam yemeğine uzanan bu lezzet yolculuğu, Akdeniz’in ruhunu tabağınıza taşıyor.
Konaklamada Konforun Ötesinde Bir Deneyim…
Otel, her misafirin farklı beklentilerine cevap verecek çeşitlilikte konaklama seçenekleri sunuyor. Süit villa odaları, özel havuzları ve geniş yaşam alanlarıyla sakin, lüks ve mahremiyet dolu bir tatil arayanlara hitap ediyor.
Aile konseptli odalar, denizin huzur veren manzarasını pencerenize taşırken geniş yapısıyla ailece konfor içinde vakit geçirmenize imkan tanıyor. Her odada modern dekorasyon, yumuşacık yataklar ve Akdeniz’in kokusunu taşıyan balkonlar bulunuyor.
Berrak Sulara Kendinizi Bırakın
Otelimiz her misafirin farklı beklentilerine cevap verecek çeşitlilikte konaklama seçenekleri sunuyor.
Özel havuzları ve geniş yaşam alanlarıyla sakin, lüks ve mahremiyet dolu bir tatil arayanlara hitap ediyor. Denizin huzur veren manzarasını odanızdaki pencerenize taşırken geniş yapısıyla ailece konfor içinde vakit geçirmenize imkan tanıyor.
Berrak Akdeniz’in sularını yaz boyunca kendinizi bırakın. İster berrak havuzumuzda tüm gün yüzün, havuz kenarındaki şezlonglarda güneşlenirken sevdiğiniz içeceği yudumlayın, isterseniz Akdeniz’in masmavi sularına kendinizi bırakarak sonsuzluğu hissedin. Parlak gökyüzünün altında teninizde Akdeniz esintisi dolaşırken yumuşacık kumların üzerinde büyülü gün batımlarını karşılayın.
Tatlı ya da Serin Bir İçecek Molası Vererek Kendinizi Şımartın
Günün tatlı molası için, kruvasan ve Patisserie bölümünde sizi bekliyor.
Taze pişen Fransız kruvasanları, makaronlar ve nefis tatlılar, kahveniz eşliğinde masalsı bir mola sunuyor. Bu küçük lezzet anları bile tatilinize ayrı bir zarafet katıyor. Fransız Sokağı’nın şıklığında enfes tatlı molaları yaz boyunca sizleri bekliyor.
Gün boyu süren aktivitelerin ardından şık bir barımızdan içkinizi alıp gün batımını izlemek gibisi yok. Bar ekibimizin hazırladığı enfes kokteyllerden yudumlayarak güne serin bir mola verebilirsiniz.
Kendinize İyi Bakın…
Tatil sırasında da formda kalmak isteyenler için modern ekipmanlarla donatılmış bir fitness salonumuz hizmet veriyor.
Ayrıca SPA merkezimizde ruhunuzu dinlendirecek masajlar, Türk hamamı, sauna ve özel bakım ritüelleriyle kendinizi yeniden doğmuş gibi hissedeceksiniz.
Macera Tutkunlarına: Su Sporları ve Eğlenceli Aktiviteler
Adrenalini sevenler için su kayağı, jet-ski, dalış gibi heyecan verici su sporları her gün sizi bekliyor.
Çocuklar ve yetişkinler için hazırlanan animasyon şovları, akşam partileri ve yarışmalarla günün her anı dopdolu ve enerjik geçiyor.
Kilikya Palace; Antalya’da Tatil Otelleri Arayanlara Masalsı Bir Deneyim Yaşatıyor
Antalya’da tatil otelleri arasından seçim yaparken hem lüksü hem doğallığı hem de eğlenceyi bir arada yaşamak isteyenler için Kilikya Palacebeklentilerinizin üzerinde ayrıcalıklar sunuyor.
Eğer unutulmaz bir tatil düşlüyorsanız, bavulunuzu hazırlayın: Bu yaz Akdeniz’de sizi bekliyoruz!
Antalya, Türkiye’nin en popüler turistik destinasyonlarından biridir ve “Türk Rivierası” olarak adlandırılan bölgenin başkenti sayılır. Zengin tarihi, etkileyici doğal güzellikleri, plajları, lüks tatil köyleri ve çeşitli aktiviteleriyle yerli ve yabancı turistler için cazibe merkezidir.
Türkiye’nin Akdeniz kıyısında yer alan, denizin mavi tonlarıyla dağların beyaz zirvelerinin birleştiği bir cennet parçası olan Antalya; tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış, antik çağların izlerini taşıyan tarihi zenginlikleriyle ve doğanın sunduğu eşsiz güzellikleriyle büyüleyici bir turistik destinasyon oluşturmaktadır. Şehrin her köşesi bir başka hikaye anlatırken her adımda insan ruhunu derinden etkileyen bir huzur bulur.
4 mevsim boyunca yerli ve yabancı turistlerin dikkatini çekmeyi başaran Antalya yılın her sezonu kendine has güzellikleri mavi ve yeşil ile dans ederek görenleri kendine hayran bırakır.
Antalya’nın muhteşem destinasyonların listesi olarak şu şekilde sıralanabilir:
Kaleiçi (Antalya’nın Tarihi Merkezi) Lara ve Konyaaltı Plajları Perge Antik Kenti Aspendos Antik Kenti Düden ve Kurşunlu Şelaleleri Olympos ve Çıralı Kaş ve Kalkan Alanya
Antalya’nın Doğal ve Tarihi Güzelliklerle Dolu Büyülü Dünyasına Göz Atın!
Doğal güzellikler, tarihi yapılar, kültürel değerler, eğlence olanakları veya diğer turistik cazibelerle görenleri kendine hayran bırakan Antalya’nın her mevsim ilgi çekici destinasyonlarını bizimle birlikte keşfedin.
Kaleiçi: Zamanın İzi Üzerinde Bir Yolculuk
Antalya’nın kalbi; eski şehir Kaleiçi’nde atar. Daracık sokaklarında gezinirken Osmanlı İmparatorluğu’nun zarif yapıları ve Roma İmparatorluğu’nun görkemli kalıntıları arasında zamanın nasıl geriye doğru akıp gittiğini hissedersiniz. Yivli Minare’nin yükseldiği bu eski mahallenin her köşesinde geçmişin yankılarını duyabilirsiniz. Hadrian Kapısı, Roma İmparatoru Hadrianus’un Antalya’ya gelişini simgeleyen bu görkemli yapı, zamanın katmanları arasında kaybolmuş bir hikayeyi gün yüzüne çıkarır. Kaleiçi’nde ilerledikçe dar taş sokaklardan çıkan şarkılara ve uzaklardan gelen deniz kokusuna kulak verirken, Antalya’nın tarihine tanıklık edersiniz.
Lara ve Konyaaltı Plajları: Akdeniz’in Sonsuz Mavi Uykusu
Antalya’nın sahil şeritleri, denizle buluşan altın kumları ve masmavi suyu ile birer cennet köşesidir.
Lara Plajı; incecik kumları ve lüks tatil köyleriyle adeta bir Akdeniz masalı gibidir. Gözlerinizin önünde açılan muazzam manzara, bir ressamın fırçasından çıkmış gibi sizi büyüler.
Konyaaltı Plajı, şehir merkezine yakın oluşuyla özellikle gün batımında bir başka güzellik sunar. Kıyıya vuran dalgaların sesi, insanın içini okşar. Burada, denizin tuzlu havası, yorgun ruhları iyileştirirken Akdeniz’in masumiyetiyle buluşan her an ölümsüzleşir.
Perge Antik Kenti: Tarihin Göğsündeki Nefes
Antalya’nın dış mahallelerinden birine uzandığınızda Perge Antik Kenti sizi antik bir dünyaya davet eder. Burada her taş, her sütun, her kaldırım, bir başka zamanın izlerini taşır. Roma döneminin en önemli şehirlerinden biri olan Perge, hala yüksek ihtişamını korur.
Amfitiyatro, dönemin eğlencelerinin, sütunlu cadde ise günlük yaşamın izlerini taşır. Perge’nin topraklarında yürürken her adımda Roma İmparatorluğu’nun görkemini hissedersiniz; eski dünyanın sesleri, ruhunuzu sarar.
Aspendos: Sahnede Efsaneler
Aspendos; sadece bir antik kent değil aynı zamanda tarihin sahnesidir. Dünyanın en iyi korunmuş Roma tiyatrosuna ev sahipliği yapan Aspendos, zamanın ötesinden gelen bir melodiyi çalar. 15.000 kişilik tiyatro, yıl boyunca pek çok kültürel etkinliğe ve festivale ev sahipliği yapar. Aspendos Opera ve Bale Festivali, her yıl binlerce sanatseveri bu kutsal mekânda bir araya getirir, tarih ve sanatın mükemmel uyumunu izleyiciye sunar.
Düden ve Kurşunlu Şelaleleri: Doğanın Fısıldadığı Sırlar
Antalya’nın doğası sadece görsel değil, ruhsal bir deneyim de sunar.
Düden Şelalesi, şehrin tam merkezine yakın bir doğa harikasıdır. Su, kayaların arasından süzüldükçe doğanın kalp atışlarını hissedersiniz.
Kurşunlu Şelalesi, etrafını saran ormanlarla birleşerek huzurun en derin halini sunar. Doğanın sesini dinlerken zihninizin dinginleştiğini ve kalbinizin hızlandığını fark edersiniz. Bu şelaleler yalnızca gözlere değil, ruhlara da dokunur.
Olympos ve Çıralı: Doğanın Kucakladığı Zamanlar
Olympos, denizle birleşen dağların eteklerine kurulmuş bir antik kenttir. Burada, doğa insanın ruhunu sarar; doğallık, insanların betimleyemeyeceği kadar saf ve güzeldir.
Çıralı, Caretta caretta kaplumbağalarının yuvalama alanıdır ve her yıl milyonlarca kişi bu kıyılara, doğayla bir olmak için gelir.
Yanartaş ise dağlardan yükselen ebedi alevlerin oluşturduğu görsel bir şölen sunar. Bu mistik ateş, doğanın gücünü ve insanın büyülenmiş halini simgeler.
Kaş ve Kalkan: Sükûnetin İncileri
Kaş ve Kalkan, Antalya’nın batısında, sakinlik arayanlar için ideal destinasyonlardır.
Kaş, dar sokakları ve taş evleriyle büyüleyici bir Akdeniz kasabasının sıcaklığını taşır. Mavi sularda dalış yapabilir, dağlardan aşağıya inen eski yolları keşfe çıkabilirsiniz.
Kalkan, sonbahar rüzgârlarının okşadığı bir köy gibi sakin atmosferiyle ve nefis manzaralarıyla birer huzur adasıdır. Her iki bölge de tarihsel izler ve doğanın zarafetiyle bir araya gelir.
Alanya: Zamanın Kalesinde
Alanya, denizle iç içe geçmiş bir kale gibi, tarih ve doğanın birleşim noktasıdır. Alanya Kalesi, Akdeniz’in maviliğine bakan bir kucak gibidir. Burada, tarih sadece taşlarda değil rüzgârın esişinde, denizin sesinde de yaşar. Kleopatra Plajı, efsanevi güzelliğiyle ünlüdür ve sıcağın boğucu etkisinden kaçıp serinlemek isteyenleri kucaklar. Damlataş Mağarası şifalı havasıyla, astım hastaları için bile bir iyileşme kaynağıdır.
Kilikya Palace Göynük, Antalya’nın Doğal Güzellikleriyle Çevrili Destinasyonundadır!
Toros Dağları’nın yemyeşil eteklerinde, Akdeniz’in mavilikleriyle buluşan bir cennet olan Göynük; Akdeniz’in berrak sularıyla doğrudan buluşan bir sahil şeridine sahiptir. Şehrin en göz alıcı destinasyonlarını keşfetmek için hemen Kilikya Palace Göynük web sitesini ziyaret ederek yaz planınızı oluşturabilirsiniz.
Akdeniz’in kucakladığı bir doğa harikasında turkuaz mavisi denizi, yemyeşil çam ormanları ve mistik tarihiyle Kemer Antalya’nın incisi olarak görenleri kendine hayran bırakır. Kemer’e adım attığınızda önce denizin tuzlu esintisi yüzünüzü okşayacak, ardından dağların haşmetli silüeti ruhunuzu saracak.
Kemer’in sahilleri, denizin berrak sularında dans eden güneş ışıklarıyla sanki bir masal dünyasına açılan bir kapıdır. Su o kadar berraktır ki kıyıdan baktığınızda balıklar ve deniz yosunları selamlayışını görebilirsiniz.
Toros Dağları’nın eteklerine gezinirken çam ağaçlarının gölgesinde serinlemek mümkündür. Dağlardan esen meltem ile ferahlarken sakin ambiyansındaki kuş cıvıltılarıyla huzuru zirvede yaşarsınız. Her adımda doğanın büyüsüne daha çok kapılacağınız eşsiz ormanında zamanı adeta yavaşlatarak her nefeste Akdeniz’in taze kokusunu ciğerlerinize çekeceksiniz.
Kemer’e Yakın Canlılığını Koruyan Tarihi Kentler:
Kemer ve çevresi sadece Akdeniz’in mavi sularında yüzmekle yetinmek istemeyen aynı zamanda tarih ve doğayı bir arada deneyimlemek isteyenler için ideal bir rotadır. Sadece doğal güzellikleriyle değil aynı zamanda çevresindeki tarihi zenginliklerle de dikkat çeker. Kemer’in çevresinde yer alan tarihi yerler bölgenin kadim geçmişini keşfetmek isteyen ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunar. İşte Kemer’e yakın bazı önemli tarihi yerler:
Phaselis Antik Kenti
Kemer’e sadece 16 kilometre uzaklıktaki Phaselis, bölgenin en bilinen antik kentlerinden biridir. Milattan önce 7. yüzyılda Rodoslu kolonistler tarafından kurulan bu liman kenti, Roma ve Bizans dönemlerinde de önemli bir ticaret merkezi olmuştur. Phaselis’in üç ayrı limanı, antik tiyatrosu, hamamları ve su kemerleri tarihin izlerini sürmek isteyen ziyaretçilere büyüleyici bir atmosfer sunar. Kentin denizle iç içe konumu da burayı özellikle yaz aylarında cazip bir destinasyon yapar.
Olympos Antik Kenti
Kemer’e yaklaşık 30 kilometre mesafede bulunan Olympos, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle ünlü bir yerdir. Likya medeniyetine ait bu antik kent, eşsiz plajı ve çevresindeki dağlarla büyüleyici bir konumdadır. Milattan önce 2. yüzyıla kadar uzanan tarihiyle Olympos, korsanlar tarafından kullanılan bir liman kenti olarak da bilinir. Surlar, Alkeltis Lahdi, hamam, tiyatro, Kuzey Nekropolü, mozaikli yapı, liman anıt mezarları, Roma tapınağı gibi antik kalıntıların yanı sıra çevredeki doğa yürüyüşleri ve Olympos plajı da ziyaretçilere alternatif bir deneyim sunar.
Yanartaş Milli Parkı (Chimera)
Olympos Antik Kenti’ne oldukça yakın olan Chimera ya da Türkçe adıyla Yanartaş, mitolojinin gerçek hayata taşınmış hali gibidir. Yer altından çıkan doğal gazın alev aldığı yer, Homeros’un “İlyada” destanında da bahsedilen efsanevi Chimera canavarına ev sahipliği yaptığına inanılan bölgedir. Dağın yamacında yer alan bu doğal alevler tarih boyunca denizciler için bir işaret feneri görevi görmüştür.
Beldibi Mağarası
Kemer’e yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta sahil boyunca uzanan Beldibi Mağarası, tarih öncesi dönemlere ait izler taşıyan önemli bir arkeolojik alanıdır. Mağarada Paleolitik Çağ’dan kalma kaya resimleri ve el aletleri bulunmuştur. Mağara; tarih ve doğanın iç içe geçtiği mistik bir ortam sunar ve insanlık tarihinin en eski dönemlerine tanıklık etme fırsatı verir.
Göynük Kanyonu
Tarihi açıdan fazla bilinirliği olmasa da Göynük Kanyonu, Likya Yolu üzerinde yer alan doğal bir harikadır. Kemer’e 13 kilometre mesafede olan bu kanyon, doğa yürüyüşleri ve Likya Yolu’nu keşfetmek isteyenler için popüler bir noktadır. Likya Yolu boyunca yürürken tarihin ve doğanın iç içe geçtiği bu kanyonda adeta zamanda yolculuk yapar gibi hissedebilirsiniz.
Termessos Antik Kenti
Kemer’den yaklaşık 50 kilometre uzaklıktaki Termessos, Toros Dağları’nın eteklerinde yer alan ve “Kartal Yuvası” olarak bilinen bir antik kenttir. Stratejik konumu sayesinde hiçbir zaman fethedilemeyen Termessos, büyük bir savunma gücü ve zengin bir tarih barındırır. Özellikle tiyatrosu ziyaretçilere muhteşem bir dağ manzarası sunar.
Arikanda Antik Kenti
Kemer’e yaklaşık 60 kilometre mesafede bulunan Arykanda, Likya uygarlığının önemli şehirlerinden biridir. Dağlık bir araziye kurulu bu kent, teraslar üzerine inşa edilmiştir ve muhteşem manzaralara sahiptir. Tiyatro, hamamlar, agoralar ve nekropoller gibi yapılar, Arykanda’nın zengin tarihine dair birçok ipucu sunar. Bölgeye yapılacak bir yolculuk aynı zamanda çam ormanları arasında bir doğa yürüyüşünü de içerir.
Parlak Günlerde Dalgaların Dansına Hayran Kalacağınız; Kemer’e Yakın Harika Plajlar!
Antalya’nın Kemer ilçesi, Akdeniz’in turkuaz sularına açılan harika plajlarıyla ünlüdür. Hem doğa severler hem de denizin tadını çıkarmak isteyenler için birçok alternatif sunar. Kemer’e yakın plajlar, genellikle tertemiz sularıyla ve muhteşem manzaralarıyla dikkat çeker. İşte Kemer’e yakın popüler plajlardan bazıları:
Moonlight (Ayışığı) Plajı
Kemer’in merkezine oldukça yakın olan Ayışığı Plajı, bölgenin en popüler plajlarından biridir. Ay şeklindeki kıyı şeridiyle dikkat çeken bu plaj, hem halka açık hem de özel işletmelere ait alanlar sunar. Plajın ince çakıllı yapısı ve berrak suları, burada yüzmeyi oldukça keyifli hale getirir. Çevredeki restoranlar, kafeler ve su sporları imkanları da bu plajı cazip kılar.
Phaselis Plajı
Kemer’e yaklaşık 15-20 dakika uzaklıkta bulunan Phaselis Antik Kenti, sadece tarihi kalıntılarıyla değil aynı zamanda plajlarıyla da ünlüdür. Antik kentin üç farklı koyunda yer alan plajlar, hem tarih hem de doğa severler için eşsiz bir deneyim sunar. Bu plajlar genellikle sakin ve doğayla iç içedir aynı zamanda deniz suyu oldukça temizdir. Phaselis’in tarihi atmosferinde denize girmek ziyaretçilere unutulmaz anılar yaşatır.
Çıralı Plajı
Kemer’e yaklaşık 35 kilometre uzaklıkta bulunan Çıralı Plajı, hem doğal güzellikleri hem de caretta caretta kaplumbağalarının yumurtlama alanı olmasıyla ünlüdür. Bu yüzden doğa koruma alanı ilan edilmiştir ve plajın çevresi oldukça bakirdir. Plaj, 3 kilometrelik uzun bir sahil şeridine sahiptir ve kum-çakıl karışımıdır. Çıralı’nın huzurlu ve sakin atmosferi, kalabalıklardan kaçmak isteyen ziyaretçiler için idealdir.
Olympos Plajı
Çıralı Plajı’nın hemen yanında yer alan Olympos Plajı, tarihi Olympos Antik Kenti’nin kalıntılarıyla çevrilidir. Likya uygarlığının önemli şehirlerinden biri olan Olympos’un içinde yürüyüp denize ulaşmak, burayı diğer plajlardan farklı kılan özelliklerden biridir. Plaj oldukça doğal bir yapıya sahip olup, kum ve çakıl karışımıdır. Ayrıca Olympos Plajı da caretta caretta kaplumbağalarının yumurtlama alanlarından biridir.
Beldibi Plajı
Kemer’e yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta bulunan Beldibi Plajı, doğayla baş başa kalmak isteyenler için harika bir yerdir. Plaj genellikle çakıl taşlarından oluşur ve berrak deniziyle ünlüdür. Aynı zamanda, plajın arka planında yükselen Toros Dağları, manzarayı daha da etkileyici kılar. Beldibi Plajı’nda doğa yürüyüşleri ve su sporları gibi aktivitelere katılmak da mümkündür.
Tekirova Plajı
Kemer’e yaklaşık 12 kilometre mesafedeki Tekirova Plajı, berrak ve temiz deniziyle bölgenin en popüler plajlarından biridir. İnce çakıllı plajı, sakin sularıyla hem yüzmek hem de güneşlenmek için oldukça uygundur. Ayrıca, Tekirova’nın yakınında yer alan üç adalar (Üç Adalar), dalış tutkunları için popüler bir noktadır. Tekirova aynı zamanda çeşitli otel ve tatil köyleriyle de turistlerin uğrak yerlerinden biridir.
Kleopatra Koyu
Kemer’e oldukça yakın bir mesafede bulunan gizli güzelliklerden biri de Kleopatra Koyudur. Bu koya genellikle teknelerle ulaşılır ve bu durum koya bir sakinlik katar. Etrafı yüksek kayalıklarla çevrili olan Kleopatra Koyu berrak suları ve doğallığıyla ziyaretçileri etkiler. Koyun küçük çakıllı plajı ve masmavi denizi, huzurlu bir ortamda denize girmek isteyenler için idealdir.
Göynük Plajı
Kemer’e yaklaşık 7 kilometre mesafede bulunan Göynük Plajı, uzun sahil şeridi ve sakin yapısıyla dikkat çeker. Plaj çakıl taşlarıyla kaplıdır fakat suyun berraklığı oldukça etkileyicidir. Göynük Plajı sessiz ve sakin bir ortam arayanlar için de uygun alanlar sunar. Ayrıca Göynük Kanyonu’na olan yakınlığıyla doğa yürüyüşü ve yüzme kombinasyonu yapmak isteyenler için güzel bir seçenek olabilir.
Kemer çevresindeki bu plajlar her zevke hitap eden bir çeşitlilik sunar. İster kalabalıklardan uzakta sakin bir koy arayın ister eğlenceli su sporlarıyla dolu bir gün geçirmeyi tercih edin; Kemer’in plajları Akdeniz’in tadını çıkarmak için mükemmel bir ortam sağlar.
Göynük’ün Sonsuz Güzelliğinde Kilikya Palace ile Unutulmaz Anılar Biriktireceksiniz!
Kemer’in serin sulara ve Toros Dağları’nın eteklerine yaslanmış bir köşesi olan Göynük, doğanın sessizce fısıldadığı çam ağaçlarının gölgesinde zamanın durduğu bir cennet. Göynük, turkuaz deniziyle gökyüzünü birleştirir; sanki sonsuzluğa uzanan bir masal başlatır. Sabahları kuş cıvıltıları, akşamları ise denizin hışırtısı doldurur havayı.
Doğanın sabırla işlediği bir şaheser gibi olan Göynük Kanyonu, suların yüzyıllarca oyarak şekillendirmiştir. Dinginlik ve macera iç içe geçer burada; her adımda, insan kendini doğanın kollarında bulur. Göynük, hem huzuru hem de keşfi arayanların durağıdır; ruhu dinginleştiren bir nefes, doğanın kalbindeki bir cevherdir.
Sadece doğanın bir şaheseri olmakla kalmaz aynı zamanda tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış derin bir geçmişin izlerini taşır. Göynük Kanyonu’nun serin suları arasında yürürken adeta yüzyılların sessiz fısıltılarını duyarsınız. Likya Yolu’nun gölgesinde yer alan bu köy antik dünyanın izlerini modern yaşamla harmanlar.
Doğanın geçmişin güzelliklerle koyun koyuna uzandığı, denizin berrak sularının sonsuz ufukla uzandığı, kuş cıvıltılarının huzur dolu şarkılarının yükseldiği Göynük’ün kalbinde yer alan Kilikya Palace tatiliniz boyunca sevdiklerinizle birlikte unutulmaz anılar sunacak.